-
1 düz
гла́дкий* * *I 1.1) гла́дкий, ро́вный, пло́скийdüz arazi — ро́вная ме́стность
düz tahta — гла́дкая доска́
düz yer — ро́вная ме́стность
2) прямо́й, гла́дкийdüz çizgi — пряма́я ли́ния
düz saçlar — прямы́е / гла́дкие во́лосы
3) пло́скийdüz kayık — плоскодо́нка
4) без каблуко́в ( об обуви)5) гла́дкий / одноцве́тный (о ткани и т. п.); без украше́ний, просто́й ( об одежде)2.düz kumaş — одноцве́тная гла́дкая ткань
равни́наIIвиногра́дная во́дка
См. также в других словарях:
düz — 1. sf. 1) Yatay durumda olan, eğik ve dik olmayan Düz tahta. 2) Kıvrımlı olmayan, doğru Düz çizgi. 3) Yüzeyinde girinti çıkıntı olmayan, müstevi 4) Kısa ökçeli, ökçesiz (ayakkabı) 5) Yayvan, altı derin olmayan Düz kayık. Düz tabak. 6) Kıvırcık… … Çağatay Osmanlı Sözlük
tahta — is., Far. taḫte 1) Düz, enlice, uzun ve az kalın biçilmiş ağaç Çam tahtası. Gürgen tahtası. 2) sf. Bu ağaçtan yapılmış Bilet toplanan tahta parmaklıktan geçtik. Ö. Seyfettin 3) Bu malzemeden oluşmuş yüzey, döşeme Yeni silinmiş tahtalar birkaç… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mastar — 1. is., dbl., Ar. maṣdar Fiilin mak / mek veya ma / me ekleri alan ve ad gibi kullanılan biçimi, eylemlik: al mak, üşü mek, gör me, bul ma vb 2. is., Ar. misṭār Sıvacı ve duvarcıların, cetvel gibi kullandıkları, uzun, ensiz ve düz tahta … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolluk — merdiven kenarındaki korumaların üstünde düz tahta kısım … Beypazari ağzindan sözcükler
KÜPEŞTE — Geminin kenarlarındaki tahta siper. * Parmaklığın üzerindeki düz ve kalın tahta … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
duba — is., den. 1) Yük taşımak veya köprü kurmak için kullanılan altı düz bir tür deniz aracı 2) İçi boş, her yanı kapalı, suyun üstünde yüzen bir tür büyük şamandıra Dört beş duba üstüne bir küçük tahta köşk kurmuşlar. B. R. Eyuboğlu Birleşik Sözler… … Çağatay Osmanlı Sözlük